Türkiyenin Sanal Gelişim Ortamı product by:cem uslu
giriş yaptığınız için teşekkür ederiz üye olmak için lütfen üye ol butonuna tıklayınız üye olmadan linkleri göremezsiniz bol bol mesaj yazın içerik paylaşın iyi forumlar
Şiirde Gerçeklik ve Anlam B-130911-%C3%BCnlem

ACİL MODERATÖR ALIMI VARDIR
MODERATÖR OLMAK İSTEYENLERİN
ÖZEL MESAJ ATMALARI RİCA OLUNUR

design by cem uslu
copyrighty 2010
Türkiyenin Sanal Gelişim Ortamı product by:cem uslu
giriş yaptığınız için teşekkür ederiz üye olmak için lütfen üye ol butonuna tıklayınız üye olmadan linkleri göremezsiniz bol bol mesaj yazın içerik paylaşın iyi forumlar
Şiirde Gerçeklik ve Anlam B-130911-%C3%BCnlem

ACİL MODERATÖR ALIMI VARDIR
MODERATÖR OLMAK İSTEYENLERİN
ÖZEL MESAJ ATMALARI RİCA OLUNUR

design by cem uslu
copyrighty 2010
Türkiyenin Sanal Gelişim Ortamı product by:cem uslu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Türkiyenin Sanal Gelişim Ortamı product by:cem uslu

Her türlü konuda bilgi paylaşımınızı sağlayacak mükemmel bir forum
 
AnasayfaHOŞGELDİNİZAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
koreanfans köşesi için uploadlar başlamıştır film müzik ve kore kültürüne ait yüzlerce eseri ve fotoğraflarını buradan bulabilirsiniz

 

 Şiirde Gerçeklik ve Anlam

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 675
Doğum tarihi : 24/08/91
Kayıt tarihi : 07/07/10
Yaş : 32

bi zar at bakalım
tecrübe:
Şiirde Gerçeklik ve Anlam Left_bar_bleue100/100Şiirde Gerçeklik ve Anlam Empty_bar_bleue  (100/100)

Şiirde Gerçeklik ve Anlam Empty
MesajKonu: Şiirde Gerçeklik ve Anlam   Şiirde Gerçeklik ve Anlam I_icon_minitimePerş. Tem. 22, 2010 4:20 pm

Şiirde Gerçeklik ve Anlam








Şiirde gerçeklikten söz edebilmek için önce, kısaca gerçeklik üzerinde durmak gerekir.
Gerçek, en kısa tanımıyla somut ve nesnel olandır.

Gerçeklik de, gerçekten hareketle kullanılan, gerçek olarak varolan şeylerin tümünü ifade eden bir kavramdır.

İnsan duyu organları aracılığıyla olayları, görünüşleri algılar, bu
algıladıklarını kendince dönüştürür ve değerlendirir. Böylece nesnel
gerçeklik algılanır. Duyularımızla algılananlar bilincimizde bir işleme
tâbi tutularak kendince dönüştürür. Öyleyse her imge gücünü nesneden
yani gerçeklikten alır.

Şiirde, daha yerinde bir ifadeyle sanatta gerçeğin dönüştürülmesi söz
konusudur. Ancak bu dönüştürme bilimden, felsefeden ve gündelik
hayattan daha farklıdır. Gerçeği ve gerçekliği görme, algılama ve
kavramada kusurlu ve eksik olanların söz konusu dönüştürme işinde
başarılı olamayacakları ortadadır.

Şiire özgü gerçekliğin temelinde yaşanan gerçeklik ve onun prensipleri
vardır. Ancak buna bireysel yaklaşım söz konusudur. Birey,
yaşadıklarıyla, sezgileriyle, tasarılarıyla, izlenimleriyle gerçekliği
algılar ve kendine göre dönüştürür.

Gerçeklik her türlü bireyselliğin kesiştiği noktadır. Bilimsel ve pratik gerçeklik hayatın içinde paylaşılır.

Şiirde de doğal olarak, yazıldığı dönemde her türlü bilimsel ve pratik
gerçeklikten yola çıkılarak, daha üst seviyede kapsayıcı bir gerçeklik
kurulur. Bu kuruluşta, kişinin sezgileri, tasarıları, ha*yalleri,
bilinçaltı zenginlikleri bir araya gelir.

Şiirsel gerçek, bireyin her türlü yetenek ve kazanımıyla her şeyi ve
her hâli anlama, yorumlama ve değerlendirmesi sonucu ulaşılan bir üst
gerçekliktir. Bunun için onda düşünce, sezgi, tasarım, coşku, izlenim vb. bir aradadır. Şiirsel gerçeğin ifade aracı da imge ve sestir.

İşte bu gerçekliğin ifadesinde dil göstergeleri yeni anlam ve değer
kazanırlar, duygu ve çağırışım değerleriyle üzerinde durulan konuyu
zenginleştirirler. Böylece zaman zaman adeta yeni bir dil ortaya çıkar.

Şiir öğretmeyi, anlatmayı, göstermeyi ikinci plana iter; çağrıştırmayı
ön plana çıkarır. Çok defa kelimeler ses, söyleyiş ve anlamlarıyla
kendi anlamlarının dışında başka şeyleri çağrıştırırlar. Çağrışım da
kişiden kişiye değişir. Zaten şiirde dil, şiirsel işleviyle kullanılır.
Böylece de yeni ve farklı bir iletişim aracı oluşur. Bu geniş anlamıyla
edebî metindir. Şiir ise sözü edilen özelliklerin daha uygun görüldüğü
ve yaşandığı metin türüdür.

Her şiir, her okuyucuda farklı duygular uyandırır. Ancak belirli
dönemlerde yazılmış birçok metnin ortak yönleri olduğu hissedilir,
belirlenir. Bir şiirin her okunduğunda yeniden yorumlanabilmesi yan
anlam değeri bakımından zengin olmasına bağlıdır.
Şiir kendisine özgü bir iletişim aracıdır. Bu iletişimde yan anlam ve
çağrışımlar daha önemlidir. Ama ne olursa olsun bir iletişim söz
konusudur. Her iletişimde de gönderici alıcıya bir şeyler söyler, bir
şeyler aktarır. Bu söylenen ve aktarılanların anlamı yoksa saçma olur.
Çünkü anlamsız şey saçmadır.

Anlam; bir dil biriminin ilettiği, uyandırdığı, düşündürdüğü,
sezdirdiği, çağrıştırdığı kavram, tasarım, düşünce ve sezgidir. Öyleyse
şiirde anlam üzerinde durulurken şiir metninin ilettiği kavram ve
bilgiden değil o metnin düşündürdüklerinden, sezdirdiklerinden,
çağrıştırdıklarından söz etmek gerekir. Bu da dilin şiirsel işleviyle
gerçekleşen iletişimin özelliğidir.

Bunun için şiirde yan anlam değerinden söz etmek gerekir. Yan anlam da
sözlüklerde yazılmaz. İfadenin, söyleyişin coşkusu, çağrışım ve duygu
değeri üzerine kurulur.

Yan anlam, geniş ölçüde dil göstergelerinin duygu değerine ve çağrışıma dayanır.
Şiir dili doğal dilden hareketle böyle bir anlam yaratmak ve iletmek
üzere düzenlenir. Şiir dili, doğal dilden hareketle kurulan yeni bir
dildir derken şiirdeki anlamın da ilk anlamdan bir sapma olduğunu
söylemiş oluruz. Bu anlam da öğretmez, göstermez, çağrıştırmaz,
hissettirir ve sezdirir. Bunun için şiirde yan anlam üzerinde durmak
gerekir. Bu da dil birliklerinin ifade ettikleri duygu ve çağrışım
değerinden gücünü alır.

. İnsanlar, gerçek hayatta var olan nesneleri, olayları duyu
organlarıyla algılar; bu algılama insan bilincinde çeşitli işlemlerden
geçer ve bireye göre farklı şekillere, durumlara dönüşür. Böylece
"imge" oluşur.
. Şiirde bütün imgeler, gücünü gerçeklikten alır.
. İmgenin oluşumunda -gerçekliğin dönüştürülmesinde- bireyin
yaşadıkları, sezgileri, tasarıları, kültürü, anlayış ve algılayışındaki
farklılıklar etkilidir.
. Birey, günlük hayatta kullandığımız dil göstergelerine, günlük
hayatta gerçekliği olan dil ifadelerine yeni anlamlar yükleyerek
gerçekliği dönüştürür.
. Dönüşen ve değişen bu gerçeklik her okuru farklı boyutlarda etkiler.
Bu etki ise okurun yaşına, eğitim ve kültür seviyesine, hayallerine,
izlenimlerine, içinde bulunduğu duruma ve döneme göre değişir.
. Aynı gerçeklik, farklı sanatçıların elinde farklı şekillere dönüşür. Böylece şiirsel gerçeklik oluşur.
. Günlük dil ile şiir dili arasındaki temel farklılık, gerçekliğin ifade ediliş biçimidir.
Şiirde Gerçeklik ve Anlam Konusunda Örnek Metin İnceleme:

YAŞARKEN

Ağaçların daha bu bahçelerde
Bütün yemişleri dalda sarkıyor;
Umutların mola verdiği yerde
Geceler bir nehir gibi akıyor. ( Ahmet Muhip Dıranas )

Bu şiirdeki gerçekliği bulabilmek için, dilini çözümlemek, yapısı ve
teması üzerinde durmak, temanın bireysel ve sosyal alanla ilişkisi
üzerinde düşünmek gerekir.
Şiirde, yaşanan hayatla ilgili bir gerçeklik hareket noktasıdır.
Dünyada insanlara her türlü nimet sunulmuştur. Umutsuzluğa düştüğümüz
an bizi sayısız tehlikeler bekler. Bu cümleler gündelik hayatla ilgili
bir gerçekliği ifade eder. Şiirde bu gerçeklik farklı bir söyleyişle ve
farklı biçimde dile getirilmiştir.

Aşağıdaki iki dizeyi okuyalım:
Ağaçların daha bu bahçelerde
Bütün yemişleri dalda sarkıyor.

Yukarıdaki dizelerde dünya nimetlerinin hemen hemen hepsinden söz
edilmiştir. Bahçe, ağaç, meyve bolluğu, dünyadaki düşsel şeyleri ifade
etmektedir. "Daha" kelimesi zamanla ilgilidir. "Bütün" de çokluk ve
çeşitlilik bildirir. Her okuyucu bu dizelerden hareketle bildiği dünya
güzelliklerinin tamamını düşünebilir. Bu bolluğa, bu güzelliğe rağmen
insan umutlarını bir an olsa kaybetse sayısız tehlikelerle karşı
karşıya kalır. Ama bu, şiirde umutların mola vermesi, "gecelerin nehir
gibi akması" söz gruplarıyla dile getirilmiştir.

Yakandaki kıtada "bahçe" sözüyle belirli bir bahçe değil dünyadaki
güzellikler ifade edilmiştir. "Bahçe, ağaç, yemiş, daha, bütün,
sarkıyor" sözleri birlikte dörtlüğün ilk dizesine yeni bir anlam değeri
kazandırıyor. Bu yan anlamdır. "Bolluk, bereket, güzellik, zenginlik"
kelimeleriyle ilgili her türlü anlamı ve hayali düşündürür. Umutlar
mola vermez, insan mola verir, dinlenir. Mola vermede; ara verme, akışı
durdurma söz konusudur. Umutların mola vermesi", kısa bir sürede olsa
insanın umutsuzluğa düşmesi yerine kullanılmıştır. Burada yolculukta
verilen moladan söz edildiği "yerde" kelimesiyle belirtilir. "Gece,
nehir ve akıyor" kelimeleri yalnızlığı, bir benzetmeyi değil, birlikte
umutsuzluğun getireceği her türlü tehlikeyi çağrıştırır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://wiki.yetkin-forum.com
 
Şiirde Gerçeklik ve Anlam
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türkiyenin Sanal Gelişim Ortamı product by:cem uslu :: EĞİTİM& ÖĞRETİM :: LİSE&ÜNİVERSİTE&AÇIK ÖĞRETİM-
Buraya geçin: